Yorumlar

Murat DELİBAŞ 2 yıl önce

BİZLERE AIKIDO'YU SEVDİREN SAYGIDEĞER HOCALARIMIZA TEŞEKKÜR EDERİZ Açık konuşmak gerekirse iki yıl öncesine kadar oğlumun motor yeteneği çok da iyi değildi. Bir eğitimci olarak spora yönlendirmemiz gerektiğinin farkındaydık. Ama bu hangi spor olmalıydı? – Ona karar veremiyorduk. Sonra, “uyum, enerji, ruh, soluk ve de yol, öğreti” anlamına gelen “Aikido” sporunun tam da çocuğumuza göre bir spor olduğunu gördük. İki yıl içerisinde gözle görülür bir farkı gördük çocuğumuzda… Motor yeteneğinin yanında kendisine olan güveni, yardımsever bir birey olması da Zühtü Sensei ve Eray senpai’lerin aikido’yu sevdirerek öğretmeleridir. Teknoloji devrinde, teknolojik insanlar olma yolunda hızla ilerlerken bizlere aikidoyu sevdiren saygıdeğer hocalarımıza teşekkür ederiz. Murat DELİBAŞ

Banu KARTAL 2 yıl önce

AIKIDO ÇOCUKLARA DİSİPLİNİ SEVGİYLE AŞILAR Merhaba; Bu yazıda dile getirmeye çalıştığım düşüncelerimi önceden de sizinle paylaşmak istiyordum, sizin talebiniz buna vesile oldu. Biz (eşim ve ben) bir yıl önce sizin derslerinizi izleyip, sizinle tanışma fırsatı yakalamıştık. Ancak kuzumuz henüz küçük olduğu için derslerinize katılamadık. Nihayet bir yıl sonra sizlerle birlikteyiz. Başta, Aikido’ya başlamasını Emre için düzenli ve devamlı bir spor branşına bağlanması adına istiyorduk, ancak başladıktan ve sizi daha yakından tanıma fırsatı bulduktan sonra bunun ötesinde faydalar edineceğimizi anladık. Emre, Aikido’ya başladığından beri gerek disiplin, gerek kurallara uyma açısından çok ciddi bir yol kat etti. Özellikle okul hayatına çok olumlu yansıyan bu tavır, şimdilerde derslerindeki başarıya da arttırmaya başladı. Öğretmenlerden de olumlu dönüşler almaya başladım. Ben özellikle ergenlik döneminde oğlumun doğru arkadaşlar edinmesi, enerjisini doğru yerde harcaması ve bir gruba aidiyet duygusunun yerleşmesini çok istiyorum. Bu sporun bütün bunlara katkıda bulunacağını biliyorum. İlerleyen dönemlerde konunun biraz da teorik tarafına hâkim olabilirse daha iyi kavrayarak sahiplenirse bu dalda başarısının artacağını buna bağlı olarak olumlu davranışlarının artacağını düşünüyorum. Özellikle sizin, çocuklara disiplini sevgiyle aşılamanız, onlara karşı olan tavırlarınız adeta bir pedagog bilincinde yaklaşmanız bizi etkiliyor. Birlikteliğimizin devamını diliyorum. Sevgilerimizle… Banu KARTAL

B. Reyhan AKIN 2 yıl önce

KOŞARAK İSTEKLE VE AKSATMADAN GELİYORUZ Çok değerli Aikido İstanbul kurucusu ve değerli öğretmenleri; Bir ders yılını bitirmek üzereyiz. Yakın ilginiz, verdiğiniz eğitim, örnek, sportmen davranışlarınız beni ve oğlumu çok mutlu etti. Çocuğumda çok güzel gelişmeler oldu. Kendine güveni olan bir çocuktur. Bu özelliği seçmiş olduğumuz spor dalı ve başarılı öğretmenleri sayesinde daha da gelişti. Koşarak istekle ve aksatmadan geliyoruz. Kısmet oldukça da uzun yıllar sizler ile birlikte olmak, hep beraber gelişmeye devam etmek isteriz. Güzel yolunuz hep aydınlık olsun. B. Reyhan AKIN

Raci AĞABEY 2 yıl önce

AIKIDO ISTANBULUMUZ BUDUR! 6,5 yaşında daha ilkokul birinci sınıfa giden afacan, kenarda babasının yanında bağırıyor: “Mızıkçı! Mızıkçı!” diye. Bir taraftan da parmağıyla gösteriyor kendisine göre mızıkçılık yapan adamı. Adamcağız oralı bile olmuyor ama duyduğu belli. Daha 5 dakika önce derste arkadaşına bir tekme bir de tokat attığı için dersten çıkarttığı miniğin, protestosunu sakin ve ahlaki bir şekilde bitirmesini bekliyor veliyi ve çocuğumuzu ürkütmeden, hiçbir şey söylemeden vakarla işine odaklanarak. İşte çocukla çocuk olabilen bu kişi Türkiye’de Aikido hocalarından belki de en iyisi olan ZÜHTÜ HOCAMIZ. Bunları niçin mi yazıyoruz? Birçok velinin ve martalart hocaların Zühtü AKILLI’dan alması gereken çok şey var. İşte Türk-Aikido’su böyle olmalı. İyi ki varsın ZÜHTÜ HOCAM! Biz veliler, öğrenciler kendine güvenen, ahlaklı bireyler olarak yetişmesini ve topluma bu şekilde kazandırılmasını istiyoruz. Teşekkürler Hocam! Sadece vücut talimi değil, ruh terbiyesi de verdiğin için…Selamlar… Raci AĞABEY

Aslı TUĞRUL 2 yıl önce

AIKIDO SEVDASI Aralık 2011 tarihinde aikido’ya başladım. Bu spor ile tanışmam aikido’yu deneme isteği ile dojomuzun telefonunu yanımda taşıyıp, yoğun iş tempomu bahane etmekten vazgeçtiğim iki senenin sonunda Zühtü hocamızı arayıp, dersini izlemem ile başladı. Uzakdoğu dövüş sanatlarını içeren filmlere olan ilgimden dolayı aikido’yu sevmiş olmam beni şaşırtmadı ancak hafta içi 20:30 gibi geç bir saatte antrenmana başlayan tüm gün iş yerinde çalışıp yorulmuş bu insanların enerjisinden çok etkilendim. Hepsi çok hevesli ve keyifliydiler. Sonraki hafta derslere başladım ve bende bu enerjik topluluğun bir parçası oldum. Yaklaşık iki buçuk senedir devam eden Aikido sevdamda fiziksel olarak gördüğüm yararların dışında bana en çok sağladığı zihinsel arınmayı başka hiçbir sporda bulamıyorum. Çok istikrar ve sabır gerektiren bu sporu uzun süre sürdürebilmem dojomuzun, hocamın ve tüm arkadaşlarımın pozitif enerjisi, desteği ve sevgisindedir. Aslı TUĞRUL

Anonim 2 yıl önce

AKINTININ YÖNÜ Yaşamım boyunca felsefem, yaşam akışım içerisinde akıntıya kapılarak kaybolup gitmek yerine, yaşamın akışına yön vermek oldu. Girdiğim sosyal ortamlarda, öğrencilik döneminde, iş deneyimi kazandığım dönemlerde ve yönetici olarak sürdüğüm kariyerimde; insanları ve olayları yönlendirdim. Kısacası akıntıya kapılmaktansa suyun akışını yönlendirmeyi tercih ettim. Tabi ki herkes için en iyi olacak şekilde, üslubu gereğince ve hak yememeye özen göstererek.rnrnBu süreçte özgüvenli ve güçlü bir duruş sergileyerek zaman zaman yaşamın enerjisinin karşısında durarak, zaman zaman suya set çekerek güç sarf etmem gerekti. Allah’a (C.C.) şükürler olsun ki üstesinden gelemediğim bir durum da olmadı. Fakat enerjiye karşı koymak, bazı dönemlerde yorgunluk ve yıpranmayı beraberinde getirdi. Belli dönemlerde dinlenerek üstesinden geldim.rnrnİşte tam bu noktada, Aikido; bana enerjiye karşı güç harcamak yerinde, enerji ile bütünleşerek enerjiye yön verebileceğimi, koşullar ne olursa olsun sarf edeceğim enerjinin dozajını ve niteliğini belirleyebileceğimi, hepsinden de önemlisi her koşulda dimdik ayakta ve sakin kalabileceğimi gösterdi. Üstelik Aikido’nun yolu tüm bunların az yorularak, hatta yorulmadan yapabileceğimi öğretti.rnrnAikido, kazandırdığı fiziksel güç ve esnekliğin yanında, manevi olarak artan özgüven, fikirlerde esneklik ve enerjiye karşı koymaktansa onunla bütünleşerek ona hükmetme yeteneği kazandırdı. Bu yönü ile Aikido, gerektiği zaman kendimi ve dostlarımı koruyabileceğim, yaşam kalitemi arttıran bir spor disiplini olmanın yanında sosyal anlamda daha sağlıklı ilişki ve dostlukların kurmamı sağlayan bir yoldu aynı zamanda.rnrnTüm bunların yanında Aikido benim için aile demek, dostluk demek. Çok yorgun olduğumda 2010 yılı kasım ayının bir cumartesi günü, İstanbul Ataköy’den geçerken hep aklımda olan Aikido hakkında bilgi alma düşüncesi beni, daha önce de ilanda görmüş olduğum ve telefonuma kaydetmiş olduğum bir numarayı aramaya yöneltti. Ancak pek çok dojoda içi boşaltılmış ve sadece aidat alma amaçlı olarak yapılan ve süper egoya sahip sensei ‘ler tarafından kişiliğinden uzaklaştırılarak icra edilen savaş sanatları olduğunu bildiğimden temkinli yaklaştım.rnrnTelefonda konuştuğum ses, egosu olmayan, güven veren, düzgün bir kişiydi. Konuşma esnasında karar verdim. Aikido öğrenmek için doğru yerdeydim. Telefonda konuştuğum ve öğrencisi olmaktan onur duyduğum Sensei Sn. Zühtü AKILLI ‘ya “Pazartesi geleceğim” dedim.rnrnDojoya geldiğimde güvenilir, aikido’ya ve öğrencilerine saygı duyan, teknik bilgisi ve deneyimi bakımından dünyadaki sayılı sensei‘ler arasında bulunan biri ile karşılaşmıştım. Ayrıca ortam da mükemmeldi. İnsanlar, birbirlerine yardımcı olmak için çaba sarf ediyordu. Antrenmanlar ilerledikçe gerek sensei’miz, gerek sempai’lerimiz, tekniklerimdeki açıkları ve zayıf noktaları göstererek bana yardımcı oldular. Gösterilen her eksik, belki ciddi bir durumda hayatta kalmamı sağlayacak bir öğüttü benim için.rnrnBaşta sensei’miz Zühtü AKILLI olmak üzere, Asım sempai, Emirhan sempai, Eray sempai, Furkan sempai, Bora sempai, Kasım sempai , Dilara sempai, Gökhan sempai olmak üzere tekniklerimdeki açıkları gösteren herkese teşekkürler. Lütfen açıklarımı göstermeye devam edin ki tekniğimi geliştirebileyim. Aikido, egomu yenerek nefsimle mücadelemde de bana yardımcı oldu. Her eksiğimin gösterilmesinden sinirlenmek yerine mutlu oldum ve mutlu olmaya da devam edeceğim.rnrnAynı zamanda dojoda çok değerli dostlar kazandım. Başta devre arkadaşlarım, Aslı TUĞRUL ve Faysal YILDIZ olmak üzere dojoda bulunan tüm dostlarımı bu spor sayesinde tanıdım. Hepiniz çok değerlisiniz. İşte ben, bu yüzden 80km.mesafede olan iş yerimden çıkıp üç saatimi trafikte geçirip Aikido İstanbul’a geliyorum.

Çiğdem ŞAHBAZ 2 yıl önce

AKIŞLA BULUŞMA Bir arayış mıdır seçtiğimiz yollar? Hep bir dengelenme, bir uyum isteği… ki türlü türlü yollara aktarır bizi bu yolculuklar, deneyimleyerek bir yerlere ulaştıracak… İşte bu arayış neticesinde çıktığım kendi yolumda karşılaştım Aikido ile. Önceleri yalnızca gözlemledim. İzlerken, “gün içinde zihnimizi esir alan, bedenimizi yoran düşüncelerden bizi ne kadar uzaklaştırabilir acaba” diye düşündüm. Aikido yapmaya başladıktan sonra anladım ki; amaç uzaklaşmak değil, düşüncelerle uyum sağlamaktı. Tabii ki zihin, duygu ve beden bütünlüğünü unutmadan… Böylece zihnimizle bedenimizde yarattığımız tüm enerji bloklarının akışına sadece izin vermek… Aikido, sağladığı bu akışla, daha dingin ve daha pozitif hislerle ve en önemlisi de direnmeden, hayatın akışına bırakmaktır kendini… Çiğdem ŞAHBAZ

Yalçın Behçet TEPRET 2 yıl önce

BENİM İÇİN AIKIDO Akıl ve bedenin doğayla ve insanlarla uyumu manasında algıladığım “Aikido”, benim için huzur, güven ve erdem gibi en yüce duygu durumlarının bir arada olduğu felsefeyi hayata geçirebilme anlamına gelmektedir. Bir başka deyişle, Aikido sayesinde kendimi daha dengeli ve özgüvenli hissetmeye başladım. Ancak benim için aikido’nun esas fonksiyonu insanlarla iletişim sırasında bana verdiği avantajlı konumdur. Şöyle ki, polemik, münazara yada tartışma sırasında aikido’dan istifade ederek olası sıkıntılı durumu savuşturmak kolay hale gelmektedir. Kısacası Aikido bana yeni bir yönetim felsefesi kazandırmıştır. Emeği geçen başta Zühtü AKILLI hocam ve kıymetli sempai’lerine teşekkür ederim. Saygılarımla… Yalçın Behçet TEPRET

Tolga ŞABANOĞLU 2 yıl önce

AIKODO'NUN KATTIKLARI Aikido, geçmişi uzun zaman öncesine dayanan, felsefi yönü ağır basan bir savaş sanatı olduğundan başta kültürel birikimime büyük katkısı olup bana olayları farklı yönlerden ele alabilme yetisi kazandırdı. Antrenmanlar sırasında insanın kendi vücudunu tanıması gerektiğini; dengenin, duruşun ve adımların önemini gösterdi. Yarattığı fiziksel yorgunluk günlük hayatın stresinden uzaklaştırmada ve istediğim zaman zihnimi kolayca boşaltmamda yardımcı oldu. Birçok fiziksel katkısının yanı sıra hayatımı disipline etmeyi; gerek sosyal, gerekse psikolojik olarak kendimi kontrol edebilmeyi ve bunun yanında arkadaşlarımla olan ilişkilerimi düzenlemeyi bana öğretti. Ruhsal dengemi kurma ve mantıklı düşünebilme konusunda bana birçok katkısı oldu. En başta, sporun insan sağlığı üzerindeki önemini bana kavrattı. İnsan üzerinde sağladığı dinginlikle okul hayatımdaki başarılarımda büyük etkisi oldu. Günlük hayattaki basit ve üst düzey motor becerilerimi kayda değer bir şekilde geliştirdi. Tolga ŞABANOĞLU

Mine TASALI 2 yıl önce

AIKIDO VE ESTETİK Aikido eğitiminde 7.haftayı bitirmiş bir çekirge olarak geçen sürede öğrendiğim en önemli şey “uyum ve denge” yakalandığında “saldırı” anında bile ne kadar estetik olduğudur. Sabırsız olduğumu, komut beklemeden hareket ettiğimi gördüm. 3.dersten sonra daha çok sevmeye başladığım, bir an evvel teknik yapan arkadaşlarımın arasında katılmak istediğimi fark ettim. Yaşadığımız “hızlı” çağa “sabır, sakin, egosuz” yaşama aktarmaya ömür adayan Sensei’lere selam olsun… Not: 25.09.2014 ve derse 45dk. kaldı. Mine TASALI

Yorum Yap

Güvenlik Kodu
Web Tasarım | Eskişehir Web Tasarım